Kaçamak Yapmak Yada Kaçamamak


İşte bütün mesele bu:)

Ne mi bıdılanıyorum?

Şöyle ki hani söz verdim ya, pazartesi şekersiz yaşam ve deneyim paylaşımları başlıyor. Olabilecek en en şeker; elma veya mango olacak. Tamam olacak. Sözünden dönenin şekeri kırılsın…

Ama psikoloji bu rahat durur mu? Hayır! Başladı beynimin tüm lobları şöyle demeye: “Pazartesi sıkıyönetim var ve uzun bir süre öyle tatlı, mutlu kaçamaklar yok. Sana haram. Hadi gel kaçamak yapalım!” Yaşasın kötülük.

Ve şimdi; Zekeriya Bey’in bizi duymayacağını varsayarak söylüyorum. Sanırım beynimin tüm lobları ve ben bu kaçamağı yapacağız, yapmak istiyoruz. Ne olur yapalım. Söz sonra yapmayacağız. Aramızda:)

Bakın bırakın benim loblarımın saçmalamasını ve ruh halimi ama şuan bunu isteyen ben bunun tamamen psikolojik olduğunu hatta tam 5 dakikalık tatlı kaçamağın zaten yarım saatten öte gitmeyecek bir haz olduğunu hatta ve hatta daha sonra yorgunluk yapacağını biliyorum. Ve istiyorum. Evet, evet istiyorum. Yasaklar güzeldir değil mi ama?

Hadi geçmişe dönelim; yani yeniden başlayan ben değil, bu işi yapmış, deneyimlemiş, şekersiz aylar geçirmiş bana…

Size şunu söyleyebilirim ki 4 ay elimi sıcak tatlıdan soğuk tatlıya sürmedim. En fazla, meyvem yerine birkaç kaşık yemişimdir o da dışarıdaki davet veya yemeklerde, o kadar. Ondan da zaten zarar gelmiyor. Yeter ki genel çizginin dışına çıkmayın. Kesin bilgi. Son kararım:)

Pazartesi günü; şekersiz yaşam ve pek tabii krizler, pişmanlıklar, “ah niye bu sözü verdim kiler” başlayacak ve gün sonu raporumla burada olacağım. Diren Tuğba!

Burada kaç kişiyiz bilmem ama şu satırlarda bir kişi bile varsa benimle, haydi katıl bana:)

Not: Motivasyonunuzu bu yazın sıcak geçeceğinden, bikiniden veya sadece bol enerjili bir beden hayalinden alın. Yetecektir:)



http://www.endogalhakkiniz.com/balansla-tanisma/



whatsapp